5 Mart 2012 Pazartesi

Sensodyne Reklam Filmimiz

Evet yeni işimiz sensodyne.  Kendisi yıllardır İpana, colgate ve signal ile fırçaladığımız dişlerimize farklı bir alternatif sunuyor. En azından bizim bildiğimiz bu. He öyle sadece eczanelerde satılan başka afilli marka falan varsa bilmiyoruz, araştırma çapımızı o kadar da genişletmeye değer bulmadık açıkçası. Hoş zaten bize göre isminde meymenet yok markanın. Bu projeyi üstlenen 5 arkadaş da bu süreçte google’dan hunharca trip yedi. “Bunu mu demek istiyorsun” demediği tek bir aratma bile yaptıramadık google’a.  Hayır kimilerimizin ingilizcesi malum, en azından i’nin y şeklinde yazıldığına hakim ama bizi sıkıntıya sokan genelde o sondaki “e” harfi oldu. Allahtan kopi pasta var.
Neyse efendim, sizi detaylara çok boğmadan reklam filmi aşamamıza gelelim. Her zamanki gibi markanın şartlarını ve bizim bu şartlar karşısında takındığımız tavırı madde madde aşağıda bulabileceksiniz.
1)      Reklam yüzümüz gerçek doktor olacak. Fakat onun gerçek doktor olduğunu kesinlikle ama kesinlikle çaktırmamalıyız... Esasen bize iş yaptıran her firmanın şartlarını hazırlarken sıvı (poli, metil, etil), gaz (kenevir ve türevleri) ya da katı( xanax, lustral, prozac..) bazı maddeler tükettiklerinin farkındaydık ama inanın böylesini daha önce tecrübe etmemiştik. Doktor olacak ama doktor olduğunu belli etmeyecek. Of nasıl sancılı bir süreçti bizimkisi bilir misiniz... Elimzde 3 aday vardı. Cüney Tarkın ( kendisiyle görüşen arkadaşımız ilkokul 3 te okula gitmediği o gün Türkçe dersinde “ulama” konusunun işlendiğini de bu sayede keşfetti), Erol Köse ve Ferhat Göçer. 3’ü de doktor fakat 3’ünün de doktor olduğu belli değil. Cüneyt Bey arkadaşımızın cehaletini saygısızlık olarak adledip projeyi baştan reddetti. Erol Köse’nin ise sadece doktor olduğu değil, bazen insan olduğu bile belli olmuyordu. O nedenle güçlü bir adaydı. Fakat malesef twitterda rahatsızlığı olduğunu düşündüğümüz takipçilerine sık sık “biziktrol 3x3” şeklinde alenen reçete yazdığı için kendisini deşifre ettiğini düşünüp vazgeçtik. Elmizde Ferhat Göçer kalmıştı. Cingılımız bile hazırdı.
“Biri kebap yesin
O da sensin
Sarmısaklı olsa da
İkimiz de koktuk
Bi tek farkla
Seninki benden biraz fazla...” Fakat gel gelelim ki Ferhat Bey ile tam anlaşıyorken firmadan uyarı geldi. “Doktor derken diş doktorunu kastettik, o kadar da olmaz ama ürünü “mutluluk çubuğu” sanıp  ürolog falan çıkarırsınız karşımıza bozuşmayalım” diyince biz bütün emeği çöpe at, her şeye yeniden başladık.
Efendim araştırdık, soruşturduk medyatik bir tane bile diş doktoru bulamadık. Biz de lise yıllarında emo, universite yıllarında tiki ve son olarak iş hayatına atıldıktan sonra da rocker olduğunu düşündüğümüz bir arkadaşla çalışmaya karar verdik. Üzerindeki önlüğü çıkarsan Aylin Aslım ve Tayfası’nın konserinde çılgınca eğlenirken tutup getirmişiz sanırsın. Daha da doktor olup doktora benzemeyenini görmedik valla.

2)      Bize dediler ki her 10 diş hekiminden 9’u Sensodyne’i öneriyor. Bunu mutlaka belirtelim. Belirtmesine belirttik ama süreç biraz sancılı oldu. Efendim sizce biz özellikle böyle hassas bir konuda sadece müşterimizden aldığımız veri ile yetinir miyiz? Elbette yetiniriz... Fakat bize numune olarak verdikleri diş macunlarından birini ofiste yeni başlayan arkadaşlarımızdan Asım alıp diş doktoru eniştesine götürüyor.. Eniştesi önermem de önermem diye tutturuyor, bu Asım da diş macunundan kıllanıp doktor doktor gezmeye başlıyor. Aklı sıra kendi gözlemini yapıp bize gelen verilerle uyuşup uyuşmadığını test etmek istemiş. Gittiği 8 diş doktoru da öneririm diyor, tam rahat bir nefes alacakken son diş hekimi Dilberay Hanım ile tanışıyor. Dilberay Hanım önermem deyince bizim Asım istatistiği doğrulamak adına Dilberay Hanım’ı Türk Habipler Birliği’ne şikayet ediyor. Sensodyne’nin de baskısıyla Dilberay Hanım hekimlikten azledilince kariyerinde bir u dönüşü yapıyor ve şarkıcı oluyor. Bu olayın acısıyla “Zorunda mıyım?” isimli hit parçayı besteliyor. En son Cüneyt Özdemir’le programda kapıştıktan sonra da populer oluyor, reklam ve dizi tekliflerini değerlendirirken buluyor kendisini. Bir kapıyı kapayan Allah diğerini açıyor işte sevgili takipçilerimiz...

3)      “Devrim niteliğinde bir ürün” bu cümle reklamda yer bulmalı dediler. Yahu bir diş macunu nasıl olur da devrim nitelğinde şeklinde lanse edilebilir diyecektik ki aşağıdaki fotoğrafları gördük. İlk tepkimiz “töbestafurullah”tı. Sonrasında şükrettik. Meğer ne önemliymiş...



4)      3 kere ard arda “dentin” ile başlayan cümle kurulacak.  Bu madde ile birlikte ofisteki arkadaşlarla bunların kafasının olsa olsa tiner kafası olduğuna kanaat getirdik. Bu sonuca vardıktan sonra bunlarla iş yapıyoruz diye belediyeler bize iş vermez mi diye teredüüt de etsek paraya ihtiyacımız var diye ses edemedik.
Not: Doktorumuz “Hassas diş problemi olanlara, düzenli olarak günde iki defa sensodyne onarım ve koruma’yı kullanmayı öneriyorum” cümlesini ezberleyemeyince sizin de fark ettiğiniz gibi 2 kaydı birleştirmek zorunda kaldık. Bu da yetmezmiş gibi cümlenin sonuna doğru bir kez daha unutup duraksıyor ... İdare edin.
Buyrun reklam filmimiz:


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder